03 Aralık 2009
michael jackson
bitik bir halde kalktım bugün, aldım kahvemi koydum müziklerimi dinlemeye başladım. sonra attım hepsini, michael jackson'ı koydum, dinlemeye başladım.
zaten uzun zamandır hakkında bir şeyler yazmak istiyordum bari yazayım dedim. bu adamı sadece müzikleriyle değerlendirmek biraz yanlış olur gibi çünkü medya veya daha genele vurursak, üzerinden para kazanan insanlar tarafından bilinçli olarak bir şekilde yanlış aktarılmış birisi. onca çocuk istismarı olayı, uyuşturucu, rengini değiştirmesi - ki öyle bir operasyon var mı gerçekten merak ediyorum -..
önce michael jackson'ın yaşadığı hayata bir bakalım. henüz altı yaşındayken, şimdi çok daha kolay gördüğümüz sanal dünyaya adımını atıyor, ya da attırılıyor diyelim ve tam kırk beş sene içinde kalıyor ister istemez. ortada yaşanamayan bir çocukluk var, cenaze töreninde abisi de şöyle demişti, " en sevdiğimiz program televizyonda başlardı ama bizi stüdyoya çağırırlardı ve izleyemezdik", bu bile her şeyi açıklıyor. aslında çok önemli bir nokta bu çünkü üzerine kurulan tüm yalanlar burada çatırdamaya başlıyor. michael jackson'ın hayatının son zamanlarında çocuklarla birlikte vakit geçirmesi ve yaşadığı yer de bunun basit bir göstergesi. yaşadığı yer dedik, yerin adı neverland, yani olmayan ülke, ki eski bir lunapark burası. yani o kadar trajik ki bu, adam çocukluğunu yaşayamıyor, sonra eski bir lunaparkın olduğu bir yer alıyor, adı neverland, burada yaşayamadığı çocukluğunu yaşıyor bir şekilde çocuklarla. şöyle düşünelim, tüm dünyanın tanıdığı bir adam var ve bundan çıkar sağlamaya çalışan aileler, müzik şirketleri, gazeteler, televizyonlar. yani o kadar basit ki, michael jackson'la arkadaş olan bir çocuğun ailesinin böyle bir şeyi kullanması. kaldı ki böyle de oldu sonunda ve zaten belki de tutunduğu tek şey olan "sevgi"yi kaybetmek istemeyen michael jackson aileye para verip konunun kapanmasını istedi. sonraları açılan davalar da hep lehine sonuçlandı, tüm bu şeyleri üst üste koyunca "michael jackson çocukları severdi hehehe ;)" gibi ortalama bir salih memecan esprisi yapmak çok da zor olmasa gerek.
gelelim şu rengini açtırma muhabbetine. gerçekten tıpta böyle bir uygulama var mı bilmiyorum, merak ediyorum ama, hiç duymadım bugüne kadar. michael jackson'da vitiligo hastalığı olduğu bilinen bir gerçek, sonucunun bu olduğunu düşünüyorum fakat! öyle olmadığını varsayarsak bu neden bizi geriyor anlamıyorum. bir röportajda michael jackson'a derisinin rengini ve değişimini soruyorlar verdiği cevap şunun gibi bir şey; "bugün solaryum bir sektör olmuş durumda ve buraya milyarlarca dolar para yatırıyor insanlar, derilerinin renklerini değiştirmek için, bu değişime hiçbir şey demeyip bendeki değişime neden bu kadar önemseniyor?". daha söyleyecek bir şeyim yok zaten bu sözlerden sonra. birisi size seksi gelirken, diğerine bu kadar takılmanız ve dalga geçmeniz ise son derece zavallıca.
this is it'i izleyince daha rahat anlaşılabiliyor aslında dünyaya nasıl baktığı. elinde lolipop'la ortalarda dolaşan ve yapılan her yanlışa bile sürekli sevgiden bahsederek karşılık veren birisi, dünya hakkındaki sözleri de aynı şekilde sevgi üzerine kurulu, yani bu adamın her şeyi sevgi üzerine kurulu ve her zamanki gibi bunu kullanmak hayli kolay. şekilciliğin ne kadar ileri düzeyde olduğunu da görüyoruz sayesinde, müzikleri ya da hayata bakışı önemli olmazken, fiziksel değişimleri bizi ilgilendirir duruma gelmiş, diyecek bir şey yok.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder