.

Related Posts with Thumbnails

04 Aralık 2009

death note




sanıyorum ki izlediğin en güzel şeydi death note. başka hiçbir şey beni bu kadar kendine bağlamamıştı, hani lost'un ilk çıktığı zamanlarda başından kalkamıyorum geyiği vardı ya, işte onun gibi ama bu çok daha çekici. sadece 37 bölümden oluşuyor, en başlarda manga olarak çıkmış sonra animeye dönmüş ki iyi ki dönmüş.



genel olarak konu light yagami adlı güzide japon gencimizin eline geçen bir kitabın gücünden ibaret. bu kitaba yazılan isimler kırk saniye sonra ölüyorlar ölüm nedenini yazmazsanız. ölüm meleklerinin, namı diğer shinigami'lerin elinden düşen bu defterle bizim light'ımız suçluları öldürüyor ve polisler bunu durdurmak istiyorlar, bunun için de en iyi adamları olan "L"'i seçiyorlar. olaylar da L ve light arasındaki beyin fırtınası olarak geçiyor, her bölümde bir şekilde afallıyorsunuz ama.

bunun bir de filmi çekildi, daha doğrusu üç tane. onca gün inmesini beklemiştim lakin bizim güzelim shinigami'lerimizi bilgisayarla yapmaları ve adeta bir "keloğlan kara prens'e karşı"'daki animasyonlar kalitesinde olmalarından dolayı silmiştim, zaten animedeki o keskin çizgilerin yerini film sanıyorum ki hiçbir zaman alamaz, izlememek en iyisi. şimdi holivud da çekmeye hazırlanıyormuş, kısmet tabi hep bu işler.

bundan sonrası önemli bir spoylır içeriyor, aman diyeyim. karizmatik adamımız L öldükten sonra, sanıyorum ki yirmi üçüncü bölüm falandı, işte ondan sonra biraz düşmeye başlıyor anime, eski tadı kalmıyor ama sonlara doğru yine topluyor. tabi güzelim light'ın mini mini çocuklara yenilmesi biraz hayal kırıklığı yaratıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder