.

Related Posts with Thumbnails

19 Mayıs 2010

başka dilde aşk


tavsiye üzerine izledim başka dilde aşk'ı ve çok beğendim. küçük güzellikler bile bütünü güzel yapmaya yetiyor benim için bu-günlerde.

film kütüphanede çalışan onur'la -mert fırat- çağrı merkezinde çalışan zeynep'in -saadet aksoy, ki kendisi şark oyunları'nda da çok güzel oynamıştı- arasındaki aşkı konu ediyor. onur sağır ve dilsizdir ona rağmen -rağmen?- zeynep işaret dilini öğrenir onur için ve beraber olurlar. tahmin edebileceğimiz gibi bu toplum tarafından uygun görülmez. zeynep'in babası "biz senin neyini eksik ettik ki sen eksik bir adamla beraber oluyorsun?" der. onların eksikliğini dolduruyordur belki de kim bilir. zeynep çağrı merkezinde ağır şartlarda çalışmaktadır, onur da grafik tasarım okuduğu için insanların seslerini duyuracakları bir site tasarlar, bu eyleme döner ve göz altına alınırlar. oynanan bir oyun üzerine, oyun demekte bir sakınca yok sanırım, birbirlerinden ayrılırlar. bence ayrılmazlar, ceket bulunur elbet.

zeynep ve onur'un ilk tanıştıkları gece sevişmeleri, onur'un çıkarabildiği sesler karşısında zeynep'in sessiz kalması, düşüncelere dalması. biraz empati yaparsak, ki ne kadar yapsak az gelir sanırım, onur'un yaşantısını anlayabiliriz biraz. bu yüzdendir ki zeynep ve arkadaşları otururken ses gider, onur'un dünyasından bakarız birkaç dakika, bu bile sinirlerimizi bozar. onur zeynep'e louis aragon'un kitabını verir.


"
...


sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden
korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
el kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden

sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları
ölmek daha kolaydır sevmekten
bundandır işte benim yaşama katlanmam
sevgilim

...


"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder