kitap dokuz öyküden oluşuyor.
öyküler romanlardan çok farklı, bazen yüzlerce sayfalık romandan daha fazla bir şey çıkabiliyor kısacık öykülerden. ferit edgü de türkiye'deki en iyi öykücülerden belki de. çok uzun şeyler yazmaması, yazmamayı tercih etmesi, fakat bununla beraber çok şeyler de söylemesi en güzel yanı sanırım. bir de özlü'lerle olan yakınlığı beni daha da çekiyor orası tamamen kişisel.
kitaba gelirsek, muhteşem iki öykü barındırıyor. ikisi de birbirini takip ediyor, birincisi kanca ikincisi ise dönüş. dönüş hakkında bir şeyler söylemek gerek, okuduğum en güzel öykülerden biri kesinlikle. benliğinden sıyrılıp kendine baktığını öğrendiğimiz bir adamın hikayesi. yüzleşmenin böylesine içten ve acı olduğunu daha önce görmemiştim.
o muhteşem sonuyla bitirelim yazıyı da,
"
o gülümseyerek teşekkür etti
kahvesinden bir yudum aldı
sonra kağıtları karıştırdı
sonra yazı makinesinin tuşlarına vurmaya başladı
boşluğa yönelmiş
bir makineli tüfeğin
tetiğine basar gibi...
"
- akla elbette ester'in söyledikleri gelir ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder